NE ARAMIŞTINIZ ?

Ermenistan'ın İşlediği Mayın Cinayeti Karşısında Dünya Neden Suskun?

5 Haziran 2021 Genel

 

Ermenistan’ın haksız, hukuksuz, mesnetsiz bir şekilde 30 yıl boyunca işgal ettiği toprakları terk etmemesine karşın Azerbaycan ordusu 27 Eylül 2020’de işgale son vermek için harekete geçmiş,  44 gün süren ikinci Karabağ savaşından zaferle çıkmış, işgal altındaki topraklarını azad etmiştir. Nihayetinde 10 Kasım 2020'de Ermenistan’ın teslimiyeti kabul etmesi ve ateşkes anlaşmasını imzalamasıyla savaş sona ermiştir.

Azerbaycan'ın askerî ve diplomatik zaferi ile sonuçlanan savaşın ardından yeniden imar çalışmaları başlatılmış ve yerinden edilmiş yüzbinlerce Azerbaycanlılar ata topraklarına geri dönmeye başlamıştır.

Maalesef bir türlü insan olmak vasfını kazanamayan, medeni devlet olmak niyetinde olmayan Ermenistan yönetim anlayışı tarihten gelen terörist yüzünü bir kez daha göstermiş ve alçaklığına kaldığı yerden devam etmiştir. Bir insanlık ve savaş suçu olmasına rağmen terk ettiği beldelerden ayrılırken tüm sivillerin geçtiği yerlere ve yollara mayın döşeyerek cinayetkâr özelliğini yeniden belgelemiştir.

4 Haziran günü bölgede seyreden ve gazetecileri taşıyan bir otobüs yola döşenen mayının patlaması sonucu, Azerbaycan Devlet Haber Ajansında (AZERTAC) muhabir olarak görev yapan Muharrem İbrahimov ile Azerbaycan Devlet Televizyonundan (AZTV) Sirac Abişov ve bir diğer gazeteci Arif Eliyeva hayatını kaybetmiştir. Her birine Yüce Allah’tan rahmet diliyoruz.

Bu vahim hadise karşısında Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in; “Ermenistan'ın 1949 Cenevre Sözleşmeleri de dâhil uluslararası insancıl hukukun temel norm ve ilkelerini ağır şekilde ihlal ederek Azerbaycan topraklarını mayınladığını ve vatandaşların ölümüne neden olduğunu ayrıca Ermenistan'ın bugüne kadar mayın haritalarını vermediğini, uluslararası örgütlerin ve dünya toplumunun işlenen suçlarla ilgili olarak yetkileri dahilinde Ermenistan yönetimine karşı harekete geçmeye” çağıran açıklaması karşısında uluslararası camianın hala suskun olması manidardır.

Kuşkusuz ki, Ermenistan devlet terörizmi ulusal sınırların ötesine geçerek bu şekliyle başta Azerbaycan olmak üzere tüm dünya toplumunu tehdit etmektedir. Bu sadece mağlubiyetin yarattığı bir travma değil, geçmişten bugüne sirayet eden genetik bir hastalık, bir cinnet halidir.

Tüm dünya şahittir ki; Ermenilerin Azerbaycan halkına yönelik gerçekleştirdikleri terör faaliyetleri yakın tarihin en önemli olaylarından biridir.  Özellikle, uluslararası hukuk açısından “Haklı Savaş” dışında kalan ve ‘İnsanlık Suçu’nu oluşturan savaşlar ve terör faaliyetleri gün geçtikçe insanlık için büyük tehlike arz etmekte ve sürekli şiddetlenerek hedef toplumlara yüksek seviyede acı ve zarar vermektedir.

TADİV olarak bir kez daha insanlık suçlarına karşı duyarlılık göstermesi gereken uluslararası topluma sesleniyoruz.

İnsan haklarına saygıyı teşvik eden ve geliştiren BM Şartı neden yerine getirilmiyor? Tüm Irk Ayrımcılığı Çeşitlerinin Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme" gibi bazı uluslararası belgeler, insanlığa karşı suçlar içeren uluslararası sözleşmeler neden dikkate alınmıyor?

1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşme, 1973 tarihli Irk Ayrımının Önlenmesi ve Cezalandırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme, 1968 tarihli Savaş Suçları ve İnsanlığa Karşı Suçların Sınırlanmasına İlişkin Sözleşme, 1974 tarihli İnsanlığa Karşı Suçlar ve Savaş Suçlarının Sınırlanmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi ve 1984 BM İşkence Sözleşmesi gibi milletlerarası hukuk ve sözleşmeler, söz konusu yaptırımlar neden uygulanmamaktadır?

Söz konusu Ermenistan’ın gerçekleştirdiği devlet terörü olunca tüm uluslararası yaptırımları rafa mı kaldırıyorsunuz?


E-Bülten Üyeliği Yenilikler ve gelişmelerden haberdar olmak için e-bültene üye olun.