Türkiye Azerbaycan Dostluk ve İşbirliği Vakfı (TADİV) tarafından "Kars Antlaşması'nın 100. Yıl Dönümü Uluslararası Konferansı" düzenlendi.
Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurul Üyesi, ünlü tarih profesörü Aygün Attar'ın başkanlık ettiği Türkiye Azerbaycan Dostluk, İşbirliği ve Dayanışma Vakfı, Türkiye ile Azerbaycan arasında Şuşa Beyannamesi ile tanımlanan çok yönlü işbirliğine bilimsel ve kültürel katkı veren faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor.
Bu kapsamda 30 Ekim'de Ankara'da TADİV'in Şuşa Kongre merkezinde Türkiye, Azerbaycan, Rusya ve Gürcistan'dan diplomat, siyasetçi, akademisyen, hukukçu ve araştırmacılardan müteşekkil katılımcıların iştiraki ile 'Kars Antlaşması ve Güney Kafkasya bölgesinin jeopolitik durumu' adlı Uluslararası Sempozyum gerçekleşti.
ADİV Şuşa Kongre Merkezi'ndeki konferansa, Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Reşad Mammadov, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özşavlı, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi ve TADİV Başkanı Aygün Attar ve Azerbaycanlı tarihçi ve eski siyasetçi Musa Kasımlı katıldı.
Konferansın açılışında konuşan Büyükelçi Mammadov, Kars Antlaşması'nın çok önemli olduğunu ve yeni nesiller tarafından çok iyi bilinmesi gerektiğini söyledi.
Attar ise Türkiye ve Azerbaycan arasında imzalanan Şuşa Beyannamesi'nin Kars Antlaşması'nın 5. maddesine atıfta bulunduğunu belirterek, "Şuşa Beyannamesi'nin imzalanmasına cevaz veren hukuki bir senettir Kars Antlaşması." dedi.
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Halil Özşavlı da 1920'li yıllarda yayınlanan Ermeni gazetesi Aşhadavri Zayn üzerine yaptığı çalışmaları paylaştı. Özşavlı, gazetede yayımlanan sahte haberlere işaret ederek, "Onlarca sayıyı inceledim. Tüm yer isimleri Türkçe, zaten özel isimleri çeviremezsiniz. Ermeni alfabesiyle fakat Türkçe isimler. Yani 1876'dan beri Rus ve Ermeni işgalinde olmasına rağmen halen köylerin, kasabaların isimleri Türkçe ve Ermeniler dahil Türkçe isimleri kullanıyorlar. Bu bize neyi gösterir buraların özbeöz Türk yurdu olduğunu gösterir." ifadelerini kullandı.
Azerbaycanlı tarihçi Musa Kasımlı ise Türkiye, Azerbaycan ve Rusya'nın beraber hareket ettiğinde bölgeye huzur geldiğini dile getirerek, "Azerbaycan, 1920 yıllarında da 1970 yıllarında da ve şimdi de Rus-Türk münasebetlerinde altın köprüdür." şeklinde konuştu.
Rus akademisyen Aleksandr Sotnisenko, Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki Türk-Rus ilişkilerini hatırlatarak, dönemin Batı devletlerinin Kafkasya'daki emelleri karşısında, Türk-Rus iş birliği için gereken ortamın hazırlandığını belirtti.
Gürcistanlı tarihçi Prof. Dr. Otar Janelidze de Moskova Antlaşması'nda Türk-Rus müzakerelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Janelidze, Türkiye'nin ve Rusya'nın o dönemde uluslararası izolasyonda olduğunu kaydederek, "Çökmüş imparatorluklarını yeniden inşa etmeye çalışan eski hasımlar ortak bir zemin buldular." dedi.
TRT World çalışanı ve araştırmacı Turan Gafarlı da tarihte Türk-Rus iş birliğinin her zaman zorunluluk sonucu geliştiğinin altını çizerek, "Kars Antlaşması, belki de ilk antlaşmadır ki Türkiye'yi bugün olduğu yere getirmiştir. NATO müttefikliğine getirmiştir, Batı'nın yanında durmasını sağlamıştır." diye konuştu.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selma Yel de Kars Antlaşması'nın Türkiye'nin doğu sınırlarının netleşmesi konusunda son derece önemli olduğunu belirterek, "Tarihte olaylar sebep sonuç ilişkisi içerisinde birbirine bağlıdırlar. Bu sene Sakarya Savaşı'nın da 100. Yılı ve Moskova Antlaşması, Sakarya Savaşı'nın bir sonucu olarak imzalanmıştır." şeklinde konuştu.
Kars Antlaşması öncesi bölgedeki jeopolitik durumu değerlendiren Dr. Cavid Veliyev, Türkiye, Rusya ve Azerbaycan arasında fikir ayrılıkları olabileceğini ve bu konuların diplomatik iş birliğiyle çözülebileceğini söyleyerek, son Karabağ savaşından sonra ortaya çıkan durumun buna uygun olduğunu dile getirdi.
Veliyev, Şuşa Beyannamesi ile Türkiye'nin işgalden kurtarılan Azerbaycan topraklarının güvenliğinin garantörü olduğunu vurgulayarak, Zengezur Koridoru'nun tekrar açılmasının, bölgedeki barışa katkı sağlayacağını kaydetti.
Uluslararası Sempozyumun ana maddeleri olarak;
Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve TBMM tarafları arasında Kars konferansında görüşülüp, 13 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Kars Antlaşması Kafkasya'da bugüne kadar devam eden statükoyu oluşturmuştur. Türkiye'nin hala geçerli olan doğu sınırını oluşturan antlaşmaya taraf olan ülkelerden biri olarak Ermenistan, bağımsızlığının ardından takındığı düşmanca tavır sebebiyle komşularıyla problem yaşamaktadır. Ermenistan'a karşı Türkiye'yi güçlü kılan ve uluslararası kabul görmüş hukuki ve siyasi bir metin olarak Kars Antlaşması günümüzde de önemini korumaktadır.
Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve TBMM tarafları arasında Kars konferansında görüşülüp, 13 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Kars Antlaşması Kafkasya'da bugüne kadar devam eden statükoyu oluşturmuştur. Türkiye'nin hala geçerli olan doğu sınırını oluşturan antlaşmaya taraf olan ülkelerden biri olarak Ermenistan, bağımsızlığının ardından takındığı düşmanca tavır sebebiyle komşularıyla problem yaşamaktadır. Ermenistan'a karşı Türkiye'yi güçlü kılan ve uluslararası kabul görmüş hukuki ve siyasi bir metin olarak Kars Antlaşması günümüzde de önemini korumaktadır.
Türkiye- Azerbaycan ilişkilerinde siyasi, ekonomik ve askeri alanlarda yeni bir dönemin başlangıcını oluşturan Şuşa Beyannamesinin imzalanmasına hukuku açıdan onay veren Kars Antlaşması 20 maddeden oluşmakta ve aslen Moskova antlaşmasının temellerine dayanmaktadır.
Antlaşmanın yapıldığı dönemde doğu sorunun çözülmesi her devlet için önem taşımaktaydı ve bu sorunun giderilmesiyle tüm ülkeler rahatlama imkânını elde etmişlerdir. Ayrıca Kars antlaşması, Azerbaycan ile yaptığımız ve günümüzde Türkiye ile Azerbaycan arasındaki bir millet iki devlet felsefesinin hukuki yönden de temelini atan ve uluslararası arenada geçerli kılan çok önemli bir antlaşmadır. O dönem içerisinde bu antlaşmayla birlikte Ermenilerin çıkarabileceği sorunlara karşı önlem alınmış ve sınırlar korunmuştur.
ERMENİSTAN HARİÇ HEPSİ KATILDI
Türkiye Azerbaycan Dostluk, İşbirliği ve Dayanışma Vakfı, Kars'ın işgalden kurtuluşunun yıldönümü olan 31 Ekim günü, Kars Antlaşması'nın 100. Yılı nedeniyle imzacı devletlerin akademisyen ve uzmanlarının katılımıyla, 30 Ekim 2021 tarihinde TADİV-Şuşa Kongre Merkezinde uluslararası bir konferans düzenlendi. Türkiye Azerbaycan Dostluk ve İşbirliği Vakfı-Azerbaycan Evi, Diplomasi Vakfı, Türkiye Azerbaycan Dostluk Bilim Sanat ve Ekonomik İşbirliği Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği konferansa Azerbaycan, Rusya, Gürcistan ve Türkiye'den milletvekilleri, akademisyen, diplomat ve araştırmacılardan oluşan toplam 20'ye yakın misafirin sunum yaptığı konferansta Kars Antlaşması'nın Güney Kafkasya'nın jeopolitik dengesine ve bölge devletlerin toprak bütünlüğü ile karşılıklı barış sürecine etkisi, çok yönlü olarak tartışıldı. İmzacı devletlerden bir tek Ermenistan yapılan davete iştirak etmedi.
Oturumun Başkanlıklarını; Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Aygün Attar, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Sema Yel'in üstlendiği 'Kars Antlaşması'nın 100. yıl dönümü uluslararası sempozyumu', Kars Âşıklarının Selahaddin Dündar ve Âşık Paşa Susanoğlu'nun 'Âşıklar Atışması' ile son buldu.