28 MAYIS AZERBAYCAN’IN MİLLİ BAĞIMSIZLIK İLANI KUTLU OLSUN
Bugün; tarihin tarihe kayıt düştüğü, kahramanların tarihe altın harflerle yazdırdığı 28 Mayıs 1918 Azerbaycan'ın Hürriyet ve İstiklal günüdür.
Bugün; güzel ülkemiz, Can Azerbaycan’ımızın cumhuriyeti ilanının 103. Yıl dönümüdür.
28 Mayıs 1918; "insanlara hürriyet, milletlere istiklal" diyerek Mehmet Emin Resulzade’nin öncülüğünde ayağa kalkan Azerbaycan Türklüğünün esaret prangalarını bir bir söküp attığı, ilk milli devletini kurduğu mukaddes gündür.
28 Mayıs 1918; sadece Mehmet Emin Resulzade değil onunla fikir ve düşünce birliği yaparak hürriyet meşalesini yakmış Ali Merdan Topçubaşı, Hüseyin Alizade, Fethali Han Hoylu, Ahmet Ağaoğlu, Yusuf Akçura ve Mirzabala Mehmetzadelerin parlamentoya üç renkli bayrağı asarken hem kendilerini, hem Azerbaycan halkını bir bayrak gibi ölümsüzleştiren tarihtir.
28 Mayıs 1918; Bugün; kendilerine sonsuzluğa kadar minnet ve vefa duyduğumuz şehitlerimizin alkanları üzerinde yeşeren, boy veren özgürlüğün kıvançla soluklandığı bir gündür.
28 Mayıs 1918; tarihteki ilk Türk cumhuriyeti olan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin çağdaşlığı esas alan, milli, demokratik, medeni ve halkçı yapısının tüm dünyaya ilan edildiği gündür.
28 Mayıs 1918; Çarlık yönetimi, onun ardından gelen baskı ve zulmün daha da katlanarak devam ettiği, korku, toplu sürgün, etnik temizlik ve toprak işgalinin en keyfi şekilde baş gösterdiği Bolşevik devrimi sonrası sergilenen insanlık dışı uygulamalara halkın “dur, yeter artık” dediği milli bir uyanış günüdür.
28 Mayıs 1918; halkı katledilen, aydınları bir gecede toplatılarak sürgüne gönderilen, tüm bunlar yetmezmiş gibi kadim ata toprakları talan edilip Ermenilere peşkeş çekilen Azerbaycan halkının “öz yurduna, öz yönetimine, öz yöneticileriyle” her şeyi göze alarak sahip çıktığının kararıdır.
28 Mayıs 1918; Cumhuriyet daha yeni ilan edilmişken, Avrupa'da bile görülmeyen kadın haklarıyla ilgili reformu hayata geçiren, diğer taraftan yirmi yaşını dolduran tüm yurttaşlara cinsiyet ve milliyet farkı gözetmeksizin seçme ve seçilme hakkını tanıyan dünyanın en demokratik, laik, sosyal ve hukuki bir devletinin ilan edildiği olağanüstü bir tarihtir.
28 Mayıs 1918; şayet milli bir bayrak, milli bir marş, milli bir dil varsa ve saygın bir devletimiz, kültür medeniyeti yüksek bir milletimiz varsa hepsinin dünyaya ilanını sağlayan bu tarihi ruhtur.
28 Mayıs 1918; Azerbaycan halkı olarak istiklal ve istikbal ruhumuzu 28 Mayıs 1918 tarihinin azimli ve cesur şahsiyetlerine borçlu olduğumuzu hem yaşayan evlatlarımıza hem de tüm nesiller boyu var olacak çocuklarımıza iftiharla anlatacağımız mukaddes bir tarihtir.
Hakikat odur ki, 28 Mayıs 1918; başka bir devletin hâkimiyeti altında yaşamaya mecbur edilen Azerbaycan halkının, bu tarihte saygın, siyaset, düşünce ve devlet adamı olan Mehmet Emin Resulzade ve dava arkadaşlarının inançlı mücadeleleriyle, özgür olup, onurlu bir millet, bağımsız bir devlet oldukları gündür.
Bu tarihi gün vesilesiyle bir kez daha hatırlatmak isterim ki;
Çarlık Rusya’sının son bulmasıyla kurulan cumhuriyetler içinde Azerbaycan Halk Cumhuriyeti dünya devletleri tarafından tanınmış, İslam ve Türk dünyasında kurulmuş ilk cumhuriyet ünvanını da almıştır. Bağımsızlık ilanına gelinceye kadar geçen süreçte en önemli hadise, Birinci Dünya Savaşı sonunda gerçekleşen Bolşevik ihtilalinin Rusya’da 300 yıldan fazla hüküm süren Romanovlar sülalesini devirmesidir.
Böylece bir asırdır zulüm ve esaret altında inleyen mazlum halklar gelecekleri hakkında söz sahibi olma imkânını, bu hanedanlığın çökmesiyle elde ettiler. Böylelikle, Kafkas cephesinde süren savaşlar Azerbaycan’ın siyasi, iktisadi ve sosyal hayatına menfi tesir göstermekle birlikte yirminci asrın başlarından itibaren burada kökleşen bağımsızlığa olan eğilimi de bir hayli kuvvetlendirmiştir.
Sadece Azerbaycan halkı değil tüm Kafkas halklarını sömürge olarak gören Rus emperyalizmine karşı, bağımsızlığa kavuşma çabasının ilk adımı Nisan 1917 Bakü Kongresi’nde atılmıştır.
Azerbaycan’ın bağımsızlık hareketinde, Ahundzade Mirza Fethali ile Hasan Bey Zerdabi’den, Kırımlı İsmail Bey’den başlamış, Ali Bey Hüseyinzade, Ahmet Ağaoğlu ve Mehmet Emin Resulzade Bey’e kadar herkesin büyük payı vardır.
Rusya Müslümanları arasında ilk Türkçe gazete çıkaran Hasan Bey Zerdabi, Azerbaycan Türklerinin ilk millet hadimlerinden Ali Merdan Topçubaşov, Prof. Ali Bey Hüseyinzade, Hacı Seyit Azim Şirvani gibileri hepsi Avrupa ve Rusya üniversitelerinde yetişmiş Azerbaycanlı aydınlarıdır.
1918 MART AYI OLAYLARI
Rusların Ruslaştırma politikasına karşı Azerbaycan Türkleri de milli uyanış için gerekli mücadeleyi başlatmışlardır. Özellikle belirtmeliyiz ki, on bine yakın günahsız insanın ölümüne neden olan 1918 Mart ayı olayları Azerbaycan tarihinin en musibet dolu sayfalarından biridir.
Azerbaycan eski Cumhurbaşkanı merhum Umum Millilider Haydar Aliyev'in 26 Mart 1998 tarihli bildirisi ile 31 Mart "Azerbaycanlıların Soykırım Günü" olarak kabul ettiği olaylar Rus ve Ermeni cinayetkârlarının işlediği en büyük facialardan biridir. Bu olaylarda 10 bine yakın Müslüman Türk katledilmiştir.
Şayet “Bağımsızlık Beyannamesi” yayınlanmamış olsaydı, Azerbaycan Demokratik/Halk Cumhuriyeti kurulamayacak, aynı zaman da toprakları Rusya tarafından Ermenistan ve Gürcistan arasında bir kez daha paylaştırılacaktı.
Bağımsızlık ilanı esnasında Bakü, Moskova destekli Halk Komiserleri Sovyet’i (Bakü Komünü) askerlerinin istilasında olduğu için yeni kurulan Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin Milli Hükümeti Gence’yi geçici olarak başkent seçti.
Burada Feteli Han Hoyski başkanlığında kurulan hükümet kabinesi işbaşı yaptı. Azerbaycan Milli Şura’sı tarafından 28 Mayıs 1918’de Tiflis’te bütün dünyaya ilan edilen Azerbaycan istiklali hakkındaki, “Milli Misak” şöyledir:
Genel seçimle intihap olunan Azerbaycan Milli Şura’sı, bütün i bütün dünyaya ilan ediyor ki:
1. Azerbaycan halkı bugünden itibaren, hâkimiyet hakkına sahip olmakla birlikte, Güney ve Doğu Transkafkasya’dan ibaret Azerbaycan dahi, bütün hukuka malik bağımsız bir devlettir.
2. Müstakil Azerbaycan'ın siyasi yapısı Halk Cumhuriyeti olarak belirlenir
3. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, sınırı bulunan ülke ve milletlerle iyi ilişkiler içerisinde olmaya çaba gösterir.
4. Kurulan Halk Cumhuriyeti sınırları dâhilinde cins, milliyet, sınıf ayrımı gözetmeden tüm insanlara vatandaşlık ve siyasi haklar verilir.
5. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti, topraklarında barındırdığı tüm milletlerin gelişmesi için fırsatlar tanır.
6. Azerbaycan devleti yönetimi başında bulunan geçici Hükümet, Temsilciler Meclisi toplanıncaya kadar, halkın oyu ile seçilmiş Milli Şura karşısında sorumludur.
Sonuçta “İkinci Karabağ Savaşı Zaferiyle” bizler nasıl başı dik alnı açık bir şekilde mutlu ve gururluysak, bir asır öncesi yaşayan atalarımız, ana ve babalarımız da, 28 Mayıs 1918 de ilan edilen bağımsızlıkla gururlu ve sevinçliydiler. Onlar da İstiklallerine kavuşmuşlar, başka devletin boyunduruğundan kurtulmuşlardır.
Tıpkı bugün olduğu gibi o yıllarda da “Gardaş Kömeği” Türk milleti ve devleti tarafından Azerbaycan’daki soydaşlarına arka çıkmış, Azerbaycan ve Türk askerleri yan yana başta Bakü olmak üzere her şehirde işgalcilere karşı, beraber vuruşmuşlardır.
Prof. Dr. Aygün ATTAR
Türkiye Azerbaycan Dostluk, İşbirliği ve Dayanışma Vakfı Başkanı